Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Batı’ya Gazze eleştirisi: Türkiye gibi dimdik olun
9 mins read

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Batı’ya Gazze eleştirisi: Türkiye gibi dimdik olun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başlıkları;

Aziz milletim değerli vekil arkadaşlarım, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Grup toplantımızın ülkemiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. 40. yıl dönümünü kutlayan KKTC’deki kardeşlerimizin cumhuriyet bayramını tebrik ediyorum.

Zulme dur diyen kahramanları rahmetle anıyorum. Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edeceğiz. Acıların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz toplantımızı. İsrail vahşetinin durması için diplomasi trafiğini artırarak ülkemiz için çalışıyoruz.

Geniş yelpazede ülkemize hizmet yolculuğunu kesintisiz sürdürdük. 1.5 milyon insanımızın katıldığı miting ile mazlum Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik. Katılım sağlayan MHP Genel başkanı Bahçeli ile tüm genel başkanlara ve misafirlere teşekkür ediyorum.

Kalbi Filistin’deki kardeşleri için çarpan milletime şükranlarımı sunuyorum.

Ertesi gün 29 Ekim Cumhuriyetimizin 100. yaşını büyük coşku ile kutladık. Öküz altında buzağı arayanlara esaslı ders verdik.

Çok anlamlı semboller içeriyordu. Ordumuzun kabiliyetlerini gördük. Dünyanın ilk siha gemisi olan TCG Anadolu’nun donanmamıza kattığı gücü gördük. Yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık.

‘Hava gücümüzde KAAN’la ilgili çalışmalar devam ediyor’

Yeni nesil uçak gemisi için kolları sıvadık, 2023 bitmeden Milli Muharip uçağımız Kaan’ın havalandığını göreceğiz. Bayraktar TB3 testleri gerçekleşiyor. Helikopter Gökbey 200 bin fit irtifa testini tamamladı. Aksungur uçuşunu başarı ile yaptı. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Siyasetiyle, ekonomisiyle, askeri gücüyle olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.

Ülkemizin dışa bağımlılığını yüzde 80’lerden 20’lere düşürdüğümüz gibi savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefimize varacağız. Bölgemizde yaşanan gelişmeler bunun ne kadar acil mesele olduğunu hatırlattı.

Türk milleti olarak bu topraklarda onurlu şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak zorundayız.

Siyaseti ile ekonomisi ile askeri gücü ile her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. Habis niyetli çevreler kendilerini bir şekilde ifşa ediyor. Yıllarca Ermenistan topraklarımızda ham hayaller peşinde koştu ve Karabağ savaşında dersini alıp yerine oturdu. Şimdi de İsrail benzer hezeyanları dile getiriyor. Bunların da sonu hüsran olacak.

PKK’yı üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. Bunu için önce beraberliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Bu birliği destekleyecek siyasi yapıya da sahip olmalıyız. Güçlü ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş polis, jandarma huzurumuzun teminatıdır. Etkinliği artırılmış istihbarat vazgeçilmezdir. Hepsinin tamamlayıcısı yatırıma istihdama dayalı sağlam bir ekonomidir. Diğer türlü bu topraklarda bize nefes almak hakkı dahi tanımazlar. 1 asır önce bunu Çanakkale’de yaşadık. Vatanımızın nasıl lime lime edilmeye çalışıldığını gördük.

‘Heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz’

Hükümet olarak İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkânlarını kullanıyoruz. Gazze halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik.

İstanbul Boğazı’nda donanmamızın yüz gemiyle yaptığı geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyordu.

Komşularımızı bize karşı kışkırtanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz.

Ermenistan, Karabağ savaşıyla dersini aldı; yerine oturdu. Şimdide İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Hiç merak etmesinler bunların da sonu hüsran olacaktır.

Netanyahu yanına iki bakan almış onunla aynı istikamette yürümüyor, Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur.

Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler oluyor mu; hayır. Hala olmuyor. Ve Amerika başta olmak üzere batı hep birlikte maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor.

Fransa; önce farklı açıklamalar yapıyor. Daha sonra bakıyorsunuz geri vitese takıyor. Dürüst ol. Yani bir gün öyle bir gün böyle yapma. Sabah başka akşam başka olmayın. Türkiye gibi olun.

Okulları, camileri, hastaneleri kasıtlı hedef alan İsrail, bir şehri yok etme stratejisi uyguluyor. İsrail hükümeti katliamlarına 40 gündür devam ediyor. Zayıf düşersek bu barbarlığın çok kalleşliğin aynı şekilde tekerrür etmesine mani olamayız. Milletimizin istiklali için güvenlik güçlerimiz başta olmak üzere herkese muvakkafiyetler diliyorum.

İnsanlarımızın huzuru, ekonomideki sıkıntıların çözümü, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması en öncelikli başlıklarımızdır. Bunlara ilave İsrail vahşeti de gündemimizin en üst sıralarında yer alıyor. Batının desteğini alan İsrail katliamlarına 40 gündür devam ediyor. Hastaneleri, okulları kasıtlı olarak hedef alan İsrail bir şehri topyekun yok ediyor. Bir devlet terörü estiriyor İsrail. Gönlüm ferah olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir. Hamas’ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun diyorlar. Seçim kazanan bir parti Hamas. Hakkını elinden aldılar. Kim aldı, yine İsrail ile Amerika birlikte aldı. Bu gerçekleri görelim. Benim ülkemde bile Hamas’ın bir siyasi parti olduğunu bilmeyenler var. Katledilen 12 bin Gazzelinin üçte ikisini çocuk ve kadınlar oluşturuyor. Tüm kavramlar yetersiz kalmakta. Savaşın da bir ahlakı vardır. Savaş hukukunun ilk kuralı çocuk, yaşlı ve hastalara dokunmamaktır.

Buradan sesleniyorum Netanyahu’ya, sende atom bombası var mı ok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Ey İsrail sende atom bombası var ve bununla tehdit ediyorsun. Ecelin geliyor. İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol neye sahip olursan ol gidicisin. Ahlak,, vicdan namına ne varsa kaybedenler insan değildir.

Karşımızda bir soykırım var. Şu anda yüzlerce binlerce avukat bunları Lahey adalet divanına götürüyor. Soykırım noktasında tüm adımları atıp gerekli duyuruyu yapacağız. İnsanım diyen kimse bu katliamları meşru göremez.

Bu katliamları aleni destek verenleri meşrulaştırmak için kork dereden su getirenleri de görmezden gelmiyoruz. Yavruların kanı İsrail’e destek sağlayanların alınlarına utanç lekesi olarak yapıştı. Her gün yüzlerce çocuk can verirken insan haklarından dem vuranlar tek kelime etmiyor.

Gazetecileri aileleri ile birlikte İsrail katlediyor. Uluslararası basın kuruluşları tek bir açıklama yapmıyor. BM üyesi 121 ülkenin sergilediği irade bir iki ülke tarafından gazbediliyor. İsarilli bakanlar nükleer silaha sahip olduklarını itiraf ederken bununla ilgili ahrekete geçmiyorlar.

Pek çok çifte standarda şahitlik ettik. Paris’teki olayda 23 kişi ölmüştü. Dünyadan devlet başkanları gitmişti. Bizden de birileri o yürüyüşe katılmıştı. Peki şimdi 13 bine yakın insan öldü, nerede bu başkanlar. Hadi bir de bununla ilgili yürüyün. Vicdanınız insafınız yok mu? Olay haçlı hilal meselesidir.

Olaya böyle bakıyorlar. Kardeşlerim Gazze tüm dünyada maskeleri düşürdü. Gerçek yüzleri ortaya çıkardı. Bu kriz sadece yurt dışında değil ülkemizde de turnosol işlevi gördü. Milletimizin ezici çoğunluğu onurlu duruş sergiledi. Hukuk ve demokrasi zemininde tepki gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Sosyal medyadan gazeteye kadar tüm iletişim araçlarını kullanan basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.

Ayrıntılar geliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir