Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun 220’nci maddesinin 6’ncı fıkrasını iptal etti


ANAYASA Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun 220’nci maddesinin 6’ncı fıkrasında yer alan “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır” kuralını, Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Dink Ailesi’nin avukatı Bahri Bayram Belen, Ogün Samast’ın da iptal kararından faydalanacağını belirterek “Her halükarda Ogün Samast’ın 220’ye 6’dan ceza alması ya da ceza alınırsa bunun Yargıtay süreçlerinden, istinaf süreçlerinden geçmesi sonrası infazının mümkün olmayacağı kanaatindeyiz” dedi.

İPTAL KARARI BAĞLI OLDUĞUMUZ ULUSLARARASI ANLAŞMALARA UYGUN

Anayasa Mahkemesi ‘Bu suçtan ceza alanların örgüte üye oldukları kanıtlanamamasına rağmen örgüte üye olanlardan daha fazla hapis cezasıyla cezalandırılıyor olmalarını’ gerekçe göstererek Türk Ceza Kanunu’nun 200’nci maddesinin 6’ncı fıkrasında yer alan kuralı iptal etti. Türkiye Büyük Millet Meclisine süre veren Anayasa Mahkemesi, kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.

Ogün Samast tarafından öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in ailesinin avukatlarından Bahri Bayram Belen, iptal kararının uzun süredir tartışıldığını belirterek “220’nci madde Türk Ceza Kanununda örgütlü suçlarla ilgili genel düzenleme yapan bir madde. 220’nci maddede genel düzenlemeyle ilgili 2013 yılında da bir değişiklik yapılmıştı. Bu değişiklikle birlikte, tıpkı terör suçları ile ilgili örgütlerin üyesi gibi cezalandırılma ve o örgütlerin adına suç işlemesi halinde ayrıca işlediği suçtan dolayı cezalandırma düzenlemesi getirilmişti” dedi.

Avukat Belen, alınan iptal kararının bağlı olduğumuz uluslararası anlaşmalara da uygun olduğunu ifade ederek “Buradaki konu şu: Hem bizim ceza kanunumuzun 7’nci maddesine göre, hem de bizim Anayasa’ya göre bağlı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7’nci maddesine göre, hatta yine uluslararası bir sözleşme olan Sivil Haklar Sözleşmesinin 15’inci maddesine göre, hiç kimse işlediği tarihte suç olmayan bir eylemden dolayı cezalandırılamaz ve hiç kimse bir eylemi işlediğinde, belirli olan cezadan daha ağır bir cezayla cezalandırılamaz. 220’ye 6’ncı maddede örgüt adına işlenen suçların açıkça ne olduğu belirtilmemiş olduğu için ve aslında bu belirtilmeyen suçları örgüt üyesi olmayan herhangi bir kişi de işleyebileceği için ve herhangi bir kişinin işlediği suçun, örgütün amaçlarına uygun bir şekilde değerlendirilmesi halinde, ayrıca bundan dolayı hem örgüt üyeliğinden hem de bu eylemden dolayı cezalandırılacağı ve cezası artacağı için bu cezada ve suçta kanunilik ilkesine aykırı. Anayasa Mahkemesi bunu 2021 yılında saptadı ve buradaki düzenlemenin değiştirilmesi gerektiğini, örgüt adına işlenen suçların ne olduğun açıkça, belirli bir şekilde konulması gerektiğini söylemişti. Ama Meclis bunu yapmadı. Meclis bunu yapmayınca önüne gelen iki dosyadan dolayı Anayasa’nın 152’nci maddesine göre görülmekte olan bir dava ki, bunun taraflardan birince Anayasa’ya aykırı görülmesi halinde dosya Anayasa Mahkemesine gider ve Anayasa Mahkemesi bunu inceler. Buradaki durum da aynı. Anayasa Mahkemesi burada dedi ki; 220’nci maddenin 6’ncı fıkrasına göre örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek şeklindeki düzenleme Anayasa’nın 38’inci maddesine, Anayasa’nın 2’nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine ve Anayasa’nın 13’üncü maddesindeki temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasıyla ilgili düzenlemeye aykırıdır dedi ve iptal kararı verdi. 4 ay sonra yeni bir kanun çıkarılmazsa bu madde iptal edilmiş olacak.  Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği tarihten önce işlenmiş suçlarda 220’ye 6’ya göre ceza verilebilir mi? Verilemez…” diye konuştu.

OGÜN SAMAST DA FAYDALANACAK

Dink Ailesi’nin avukatı Bahri Bayram Belen bu karardan Ogün Samast’ın da faydalanacağını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ogün Samast’la ilgili durum da böyle. Her halükarda Ogün Samast’ın 220’ye 6’dan ceza alması ya da ceza alınırsa bunun Yargıtay süreçlerinden, istinaf süreçlerinden geçmesi sonrası infazının mümkün olmayacağı kanaatindeyiz. Ogün Samast’la ilgili açılan davada başka şeyler de var. Zaman aşımı uygulamaları vs. Mesela son iddianame Ogün Samast’ın bırakılmasından 2 gün sonra düzenlenmiş. Biraz aceleye getirilmiş bir iddianame olduğu açık. Çünkü Ogün Samast’la ilgili 314’üncü madde yani terör örgütü maddesi, 220’ye 6’nın dışında bir de 3713 sayılı terörle mücadele kanunun 5’inci maddesi göre bir artırım istenmiş. Oysa bu 5’inci maddeyle ilgili artırım, suçu işlediği zaman 18 yaşından küçük olanlara uygulanamaz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir