Yabancılar borsa için izlemede

Sıla Özçelik Yener yazdı

Hazinenin uluslararası net döviz rezervinin 21 yıl sonra ilk kez eridiği, enflasyonun fırladığı, seçim öncesine kadar baskılanan dolar/TL’nin ihracatçıyı vurduğu dönemin ardından “Mehmet Şimşek” markası ile başlayan “normalleşme dönemi” yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle takip ediliyor.

Şimşek ise adeta küresel ölçekte güvenilir bir marka olan isminin hakkını son damlasına kadar vermeye hazır görünüyor. Son olarak Şimşek’in dün akşam saatlerinde kendi Twitter hesabından paylaşmış olduğu İngilizce tweetin, doğrudan yabancı yatırımcıları ikinci kez teskin etmeye yönelik olduğu oldukça açıktı. Şimşek tweetinde geçtiğimiz günlerde dikkat çeken “öngörülebilirlik” temalı açıklamalarının altını bir kez daha çizdi ve “şeffaflık, öngörülebilirlik ve kredibilite” dedi. Bir hafta içinde bu üç noktaya iki kez vurgu yapmasını gerçekten de tüm kişisel kredibilitesini yabancı yatırımcıyı yeniden kazanabilmek için ortaya koyması şeklinde okumak mümkün.

Türkiye’nin temerrüt riskine karşı sigorta niteliğinde kullanılan CDS tahvillerinde seçim sonrası 780 baz puanlardan 500 baz puan seviyesinin altını gören düşüşler, BIST 100’de bir haftadır süren olumlu rüzgarlar ve uluslararası piyasaların Mehmet Şimşek ismi ve “normalleşme” yönünde yaptığı açıklamalara verdiği pozitif tepkiler yabancıların Türkiye piyasasına dönüşü konusunda umut yaratmıyor değil. Ancak uzmanlar Türkiye’nin kısa vadeliden çok uzun vadeli yatırımcıları yeniden kazanması gerektiğinde hemfikir.

NACİ AĞBAL OLAYI UZUN VADELİ YATIRIMCIDA “TRAVMA” OLDU

Ancak Türk enstrümanlarında epeydir canı yanan uzun vadeli yabancı yatırımcıların yeniden Türk varlıklarına girişi için bu kişisel güven mesajları yeterli olmayabilir. Nitekim Şimşek ve Hafize Gaye Erkan isimleri dış piyasalar ve yabancı basında heyecan uyandırsa da, ekonomist çevrelerinin hep bir “ama”sı var. Yeni politikaları ve politika yapıcılarının gerçekten ne ölçekte ve ne kadar süre ile rasyonel politikalara dönüşü uygulayıp sürdürebilecekleri en büyük merak konusu. Bu da 2013’ten bu yana Türk varlıklarına küsmüş, üzerinden adeta bir “Naci Ağbal travması” geçmiş uzun vadeli yabancı yatırımcıların geri dönüşünün ne zaman gerçekleşeceği sorusunu beraberinde getiriyor. Ancak görünen o ki; bir zamanların göz bebeği gelişmekte olan piyasası olarak kabul edilen Türkiye için uzun vadeli yabancı yatırımcıları yeniden kazanmak epey bir zaman alabilir. Patronlar Dünyası’na konuyla ilgili görüş veren Albatros Porföy Yönetimi Şirketi Kıdemli Portföy Yöneticisi Oğuzhan Özer’e göre ise uzun vadeli yatırımcının piyasaya geri dönmesi 7 ila 10 yılı bulabilir.

“YABANCILAR ENDEKS 30 BİNLERE ÇIKMADAN GELMEZ”

“Yabancılar güven satın alıyor” diyen Özer, uzun vadeli yatırım yapan yabancıların Türk şirketlerinin karlılıklarına baktıkları kadar Türkiye’nin güven ve istikrar ortamını da fiyatladıklarını belirtti. “Yabancılar Türk piyasalarında 2013 yılından bu yana hiç etmedikleri kadar zarar ettiler. 1.70 seviyelerinden bozup TL hisse senetleri alan yatırımcılar için TL’nin şu an dolar karşısında 22 seviyelerinde olması muazzam bir zarar oranı” diyen Özer, yabancıların yeniden Türk piyasalarına akması için endeksin şu andaki 5000 seviyelerinden 20.000-30.000 seviyesi civarına çıkması gerektiğinin altını çizdi. TL bazında ancak bu seviyelerde kayıptan kazanca geçebileceklerini söyleyen Özer, “Uzun vadeli düşünecek yabancı yatırımcılar maliye ve para politikalarının yönünü tam anlamıyla görmeden yatırım yapmaz” dedi. Yüzde 27’lere gerilemiş olan takas oranına vurgu yapan Özer, yabancı yatırımcıların 7 ila 10 yıllık periyodlarda piyasalara giriş yaptığını, bu nedenle eskisi gibi bir geri dönüşün 10 yılı bulabileceğini ileri sürdü.

“NORMALLEŞME” ACI DA OLSA ETKİSİNİ GÖSTERİYOR

Öte yandan “normalleşme dönemi” acı da olsa etkisini göstermeye başladı. Kur üzerindeki baskının kalkması ile dolar/tl dün gün içinde adeta ipini kopardı. Kur, yüzde 6.9 ile 2021 yılının Aralık ayından bu yana en sert günlük düşüşünü yaşadı. Dün 22 seviyelerini gören parite bu sabah saatlerinde de yüzde 0,5’lik bir primle 23,35 seviyelerinden işlem gördü. Piyasaya yapılan döviz müdahaleleri ile seçim öncesi döneme kadar suni bir şekilde olması gereken seviyeden daha değerli tutulan TL’nin girdiği bu kan kaybı süreci piyasa uzmanları tarafından aslında beklenen bir tablo. Daha ziyade sürece “TL’nin gerçek değerine ulaşması” gözüyle bakılıyor. Hatta TL’de hızlanan bu değer kaybı, bu nedenle yabancılar arasında “olması gerekenin olduğu”, kamu bankalarının müdahaleyi bıraktığı yönünde olumlu algılanıyor. Financial Times’a konuşan bazı bankacılara göre de bu sürece tüm kontrollerin tamamen bırakılması değil ama “bilinçli bir devalüasyon” dönemi denebilir. Son iki yıl içerisinde TL, dolar karşısında yüzde 60’tan fazla değer kaybetmişti ancak kamu bankalarının müdahalesinden ötürü yine de Türkiye’nin ekonomik pozisyonuna göre TL diğer yabancı para birimlerine göre değerli kaçıyor, ihracatçı bu durumdan şikayet ediyordu. Öte yandan önümüzdeki dönem TL’nin nereye kadar değer kaybedeceğine dair 25 ila 27 arasında değişen beklentiler mevcut. TL’nin beklenen seviyelere ulaşmasının ardından gelmesi beklenen faiz artırımının da yabancı yatırımcı için cazip olacağını söylemek mümkün. Şimdi gözler 22 Haziran’da yeni ekonomi takımı liderliğinde yapılacak ilk Merkez Bankası toplantısında.

MERKEZ İDDİALI BİR ARTIRIM YAPABİLİR, BORSA İLK ETAPTA NEGATİF ETKİLENEBİLİR

Merkez Bankası’nın Haziran toplantısı kararından çıkacak sonucun akabinde Temmuz ve Ağustos ayları piyasa psikolojisi açısından çetin geçecek gibi görünüyor. Hem yabancı yatırım bankalarının hem de içerideki uzmanların beklentisi Merkez’in faizlerde oldukça büyük montanlı artırımlara gideceğinden yana. Dış piyasalarda başka para birimleri karşısında rekabet gücünü kaybeden TL’nin dolar karşısında 27 seviyelerine kadar zayıflaması, sonrasında gelmesi olası bir büyük faiz artırımı ile de ilk tepki olarak borsanın olumsuz etkilenmesi kısa vadeli beklentiler içinde. Patronlar Dünyası’na konuşan Albatros Portföy Yatırım’dan Kıdemli Portföy Yöneticisi Oğuzhan Özer’e göre Merkez Bankası ilk toplantısında büyük bir faiz artırımı gerçekleştirecek. “Borsa ilk etapta negatif etki alacak alanların başında geliyor. Ancak para politikalarının normale döndüğü yönündeki fiyatlamalar yeniden alımları da beraberinde getirecektir” diyen Özer, faiz artırımı sonrası hisse senedi piyasalarında yaşanacak negatif etki sonrasında yatırımcıların bir süre ile ödeme kabiliyeti olan özel sektör bonoları gibi enstrümanlara kayabileceğine dikkat çekiyor.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Kadikoy Escort
pendik escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
jojobet
jojobet giriş
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al